IP (Internet Protocol)  bilgisayarların ve mobil cihazların internet bağlantısı yapmasını sağlayan temel teknolojilerden biridir. IP, internet üzerinden işlem gerçekleştirmek isteyen cihazlar arasında veri iletimlerini sağlamaktadır. Kişisel bilgisayarlar, akıllı telefonlar gibi cihazlar üzerinden internete bağlanmak istendiğinde, oluşturulan teknoloji rakamlardan oluşan bir IP adresi atamaktadır. IP adresleri, internet altyapılarının temel dinamiklerini oluşturmaktadır. IP adresleri tanımlanmadan, bilgisayarlar arasında gerçekleşen veri akışı sağlanamıyor. IPv4 ise İnternet Protokolünün dördüncü gözden geçirilmiş ilk versiyonu olarak ifade edilmektedir. 1983 yılından beri aktif olarak kullanılan IPv4, birçok cihazın internete bağlanmak için kullandığı versiyondur. IPv4 protokolü, internete bağlanmak isteyen her cihaz için özel bir IP adresi oluşturmaktadır. Kişisel ev adresinin yaşadığımız lokasyonu göstermesi gibi mevcut IP adresleri de hangi cihazı kullandığımızı işaret eder. IPv4 (Internet Protocol Version 4) oldukça geniş bir alana yayılmış olan, internet protokollerinin ilk versiyonu olarak tanımlanmaktadır.

IP (Internet Protocol) Adresi Nedir?

IP (Internet Protocol) özet olarak, bir ağ içerisinde yer alan cihazların arasında yürütülen iletişimi kolaylaştırmak adına kullanılan protokolü ifade etmektedir. World Wide Web (www) sisteminden, en küçük ağ yapısına kadar tüm ağlar, bilgilerin nereye iletildiğinin belirlenmesi için atanmış olan IP adreslerine bağlıdırlar. IP adresleri, bir ağ içerisine bağlanmakta olan cihaz için tanımlanan, benzersiz özellik taşıyan, 8 bit değerinde sayılardan oluşan kümedir. IP adresleri genellikle “33.254.132.174” şeklinde oluşturulmaktadır. IP adresleme standartları ise ikiye ayrılmaktadır. Bunlar; IPv4, IPv6 olarak sınıflandırılmıştır. IPv4, kullanımı en yaygın olan IP adresleme türü olarak belirtilmektedir. Ancak IPv4 havuzunun tükenmesi nedeniyle IPv6 protokolleri, IPv4’ün yerini almaya başlamıştır. Tanımında “4” bulunmasına rağmen IPv4, kullanılan ilk IP sürümü olarak karşımıza çıkmaktadır. İnternet dünyasında bulunan birçok öğe IPv4 protokol şemasını kullanmaktadır.

IPv4 Nasıl Çalışır? IPv4 Sınıfları Nelerdir?

IPv4 protokolü 32 bitten oluşmaktadır. Bu da 8 bitten meydana gelen 4 sayıyı işaret etmektedir. IP adreslerini oluşturan sayılar 0 ve 255 arasında değişkenlik göstermektedir. IP adresleri için 4.294.967.296 adet muhtemel tekil adres alternatifi bulunmaktadır. Her bir kullanıcı için bu olasılıklardan “0.0.0.0” ve “255.255.255.2555” rakamları arasında yer alan bir IP adresi belirlenir. IPv4 protokolleri temel olarak 5 farklı adresten oluşmaktadır. Bunlar genellikle A / B / C / D / E olarak adlandırılmaktadır.

A Sınıfı Adres

A sınıfı IPv4 adresleri, yüksek sayıdaki kullanıcıya sahip, büyük ağlar için tasarlanmaktadır. A sınıfı IPv4 adresine örnek olarak “48.18.21.146” verilebilir.

B Sınıfı Adres

B sınıfı IPv4 adresi, mevcut ağın tanımlanması için iki ayrı oktet kullanmaktadır. Diğer iki oktet ise kullanıcıların adreslenmesi için tercih edilmektedir. “128” ve “191” sayılarının arasında geçen tüm adresler, B sınıfı IPv4 adresleri olarak tanımlanmaktadır. Bu adreslere örnek olarak “160.74.10.110” verilebilir.

C Sınıfı Adres

C sınıfı IPv4 adresleri, bir ağın tanımlanması için üç oktet kullanmaktadır. Sistemde yer alan son oktet ise kullanıcıların adreslenmesini sağlamaktadır. “192” ve “223” sayılarının arasında geçen tüm adresler, C sınıfı IPv4 adreslerini ifade etmektedir. Bu gruba örnek olarak “192.165.10.104” verilebilir.

D Sınıfı Adres

D sınıfı IPv4 adresleri için Multicast özelliği kullanılmaktadır. “224” ve “239” sayılarının arasında bulunan adresler, D sınıfı IPv4 adresleri olmaktadır. Bu gruba örnek olarak ise “224.0.0.0” / “239.255.255.255” serileri verilebilir.

E Sınıfı Adres

E sınıfı IPv4 adresleri günümüzde internet üzerinde kullanılmamaktadır. Araştırma çalışmaları yada gelecek bir periyoda kullanılmak üzere saklanmaktadır. E sınıfı IPv4 adreslerine örnek olarak ise “240.0.0.0” / “254.255.255.254” serisi gösterilmektedir.

IPv4 Ayarları Nasıl Değiştirilir?

Kullanıcılar cihazları üzerinden internete bağlanmak istediklerinde, IPv4 protokolü IP adresini otomatik olarak oluşturulur. IPv4 protokolünü ayarlamak için herhangi bir işlemin yapılması gerekmez. İnterneti aktif olarak kullananlar, uluslararası işlem yapanlar, güvenli IP adresi kullanmak isteyenler için IPv4 Default ayarları oldukça önemlidir. Bu ayarların özel nedenler dışında değiştirilmesi önerilmez. Kurumsal şirketler için sabit bir IPv4 adresinin olması avantaj sağlamaktadır. Kullanıcılar için sistem her bir IP adresi ile birlikte tanımlanmış DNS sunucularına da otomatik olarak atanır. Ancak otomatik atanmış olan sunucular üzerinden bazı sitelere giriş izni bulunmuyor. Bu durumlarda, ilgili sitelere giriş yapabilmek için DNS sunucularının IPv4 DNS Serverları üzerinden değişiklik yapmak da mümkün olmaktadır. IPv4 ayarlarını değiştirmek için aşağıdaki yöntem kullanılmaktadır.

  • Bilgisayarın masaüstü ekranında “” sekmesi tıklanır.
  • Ardından “Özellikler” sekmesi seçilir.
  • Açılan sayfada “Ağ ve Paylaşım” ekranı görüntülenir.
  • Bu alanda “Bağlantılar” sekmesi seçilir.
  • Kullanıcının mevcut “İnternet Ağ Bağlantısı” bulunur.
  • Sırası ile “Wi-Fi” ve “Özellikler” tıklanır.
  • İlgili sayfada “TCP / IPv4” seçeneği tıklanır.
  • Yapılandırma sayfasında “Aşağıdaki IP adresi Kullanılsın” kutucuğu tıklanır.
  • Kullanıcı dilerse tanımlı IP adresi yerine, kendi tercih ettiği yeni IP adresi tanımlayabilir.
  • Tamam” sekmesi tıklanarak, işlem adımları tamamlanır.

IPv4 Protokolünün Avantaj ve Dezavantajları Nelerdir?

IPv4 protokolü ilk versiyon olmasına rağmen, temel düzeyde birçok avantaja sahiptir. Bunlar;

  • Kullanılabilirlik Özelliği: IPv4 protokolü 32 bitlik, ondalık değerlere sahip olduğu için oldukça kullanışlı ve basit bir yöntemdir. Kullanımındaki basitlik, yaygın olarak tercih edilme nedenleri arasında gösterilmektedir.
  • Altyapı Özelliği: Birçok web sitesi IPv4 protokolünü desteklemektedir. Kullanıcılar açısından sorunsuz bir deneyim yaşayan IPv4, kullanışlı altyapısı ile stabil çalışma imkanı sağlamaktadır.
  • Yönlendirme Özelliği: IPv4 protokolüne ait adreslerin uzunlukları farklılıklar göstermektedir. Bu durum yönlendirme (Router) işlemlerinin çok daha kolay gerçekleştirilmesini mümkün kılmaktadır.
  • NAT Özelliği: IPv4’ün “Ağ Adresi Dönüştürme” NAT özelliği ile belirli bir IP nin IPv4 protokolü ile paylaşılmış olan bilgisayar gruplarına yönlendirmesine izin verilmektedir. Genellikle 10 ilâ 20 arasında değişen gruplar için NAT işlemleri, güvenlik duvarı değişikliği gibi yapılandırmaları da gerektirmektedir.

Oldukça işlevsel bir sistem sunmasına rağmen IPv4 protokolünün bazı dezavantajları da bulunmaktadır. Bunlar;

  • IPv4 Sınırı: IPv4 protokol havuzu tükenme noktasına geldiği için, yerine alternatif olarak IPv6 protokolü geliştirilmiştir. Bu nedenle gelecek günlerde IPv4’den daha az söz edilir olacaktır.
  • Hız ve Performans: IPv4 ve IPv6 protokolleri arasında belirgin hız farklılıkları olmasa da, bazı durumlarda hız ve performans açısından IPv4’ün daha geride kaldığı görülmektedir.

IPv4 İle IPv6 Arasındaki Farklılıklar Nelerdir?

IPv4 protokolünde kullanılan 32 bitlik numerik adresleme sistemleri güncellenmiş ve 128 bitlik adreslerin oluşturulabilmesi sağlanmıştır. Güncellenen ve yenilenen bu sisteme IPv6 protokolü adı verilmiştir. IPv6 protokolü 3.4 x 10^38, özetle 340,282,366,920,938,000,000,000,000,000,000,000 farklı benzersiz IP adresi oluşturulmasına imkan tanır. IPv6 protokolü, kullanılan cihaz sayısı ne kadar artarsa artsın, uzun vadede yeni adres oluşturma açısından sorun yaratmayacağı düşünülüyor. IPv4 ve IPv6 protokolleri arasında bazı temel farklılıklar da bulunur. Bu farklılıklar aşağıdaki şekilde sıralanabilir.

Güvenlik

IPv6, güvenlik özellikleri daha fazla dikkate alınarak geliştirilen bir protokol olarak karşımıza çıkıyor. IPv4 protokolünün geliştirilmiş olduğu 1980’li yıllarda, günümüz güvenlik tehditleri bu kadar gelişmiş değildi. IPv4 protokolü bu nedenle, IPv6’ya göre daha savunmasız bir protokol olarak gösterilir. IPv4 protokolünün bazı temel özellikleri de büyük güvenlik riskleri taşıdığı için güncel olarak kullanımı sınırlandırılıyor. Bazı büyük ölçekli şirketlerin zararlı yazılımların yayılma potansiyelini arttırdığı için IPv4 protokolünde yer alan ICMP (Internet Control Message Protocol) protokollerini Firewall üzerinden engelledikleri bilinen bir gerçektir. ICMP protokolünün IPv6 versiyonu için ise böyle bir güvenlik riski bulunmuyor. Genel anlamda değerlendirildiğinde, IPv6 protokolünün IPv4’e göre daha güvenli olduğunu söylemek mümkündür.

Coğrafî Sınırlar

IPv4 protokolü limitleri incelendiğinde, IPv4 adreslerinin %50’den fazlası ABD eyaletleri için rezerve edilmiştir. Bu durum IPv4 protokolünü kısmen sınırlandırıyor. Ancak IPv6 protokolünde bu durum geçerli değil. IPv6 protokolünde herhangi bir coğrafi sınırlama bulunmamaktadır.

Yönlendirmeler

IPv4 adresleri farklı uzunlukları değişkenlik gösterebilir ve sabit değildirler. IPv6 adresleri ise standart olarak aynı uzunlukta yapılandırılmaktadır. Bu durum, yönlendirme (Routing) işlemlerinde kolaylık sağlarken, sistemin çok daha az donanım gücü kullanacağını belirtmektedir.

NAT Özellikleri

IT mühendisleri IPv4 protokol adreslerinin yetersizliğine çözüm olarak NAT (Network Address Translation) metodunu geliştirmişlerdir. IPv6 protokolü ihtiyacın çok ötesinde IP adresi sağladığı için NAT metodu IPv6 için gerekli değildir. IPv6 protokolü ile internet bağlantısı kuran her bir cihaz, NAT gibi harici bir destek olmadan da başka cihazlarla iletişime geçebilmektedir. Bu şekilde internet bağlantılarının çok daha sağlıklı ve pratik olması mümkün hale gelir.

Otomatik Ayar

IPv4 protokolünde uygulanan manuel ayarlara rağmen, IPv6 adresleri otomatik şekilde ayarlanabilmektedir. IPv6 protokolünün belki de en önemli avantajlarından biri otomatik ayar özelliğidir. IPv6 protokolünün otomatik ayar özelliği ile internete bağlanan bir cihaz, herhangi bir sunucuya ihtiyaç olmaksızın, kendi IP adresini atayabilir. IPv6 protokolü içerisinde, IP adresi cihazın MAC adresi (Media Access Control Address) kullanılarak oluşturulmaktadır. Bilgisayar, telefon ya da tablet gibi her bir cihazın MAC adresi kendine özgü ve farklıdır. Aynı ağ içerisinde tanımlı olan cihazlar, MAC adresleri ile oluşturulmuş olan IP adresleri üzerinden birbiri ile çok daha kolay ve hızlı iletişime geçerler. IPv6 protokolü ile ev yada işyeri ağı kurmak oldukça kolaydır ve tanımlı ağ üzerinden bağlanan cihazlar birbirini eş zamanlı olarak görebilir.

Hız Faktörü

Genel bağlantı hızı söz konusu olduğunda, IPv4 ve IPv6 protokolleri arasında bir fark bulunmuyor. Altı farklı lokasyonda yürütülen bazı araştırmalar, IPv6’nın IPv4’den biraz daha yavaş olduğunu da belirtmektedir. IP protokollerinde hız farklılıkları milisaniyeler ile ölçülüyor. Bu durum internet kullanıcılarının hız farkını hissetmeleri mümkün değildir. Yapılan araştırma sadece altı farklı bölgede gerçekleştirildiği için bu hız farklılıklarının dünya genelinde aynı düzeyde olduğunu söylemek de doğru olmayabilir.

Özet olarak IPv6 protokolü, hem güvenlik sistemleri hem de teknik altyapısı ile IPv4 protokolünden daha üstün olduğu söylenebilir. IPv6 protokolünün yakın bir zamanda Default (Varsayılan) internet protokolü olması bekleniyor. IPv4 protokolünün son sınırına yaklaşılması, bu ihtimali daha da güçlendiriyor. IPv6 protokollerine geçiş bir noktada zorunlu hale geleceğini söyleyebiliriz. Yakın zamanda LACNIC (Latin America and Caribbean Network Information Centre) havuzunda yer alan son IPv4 adreslerini de atamış olduğunu ve kullanılabilir başka IPv4 adresi kalmadığını bildirmiştir. Uzun yıllardır internete bağlanmak için kullanılan IPv4 protokolü, yerini IPv6 protokolüne bırakmak üzeredir.