Tasarım odaklı düşünme yani design thinking, tüketicinin ihtiyaçlarını önceliklendirerek sorunları çözme sürecidir. İnsanların çevreleriyle nasıl etkileşime girdiğini empatiyle gözlemler ve yenilikçi çözümler yaratmak için yinelemeli, uygulamalı bir yaklaşım kullanır. Tasarım odaklı düşünme süreci, beş aşamaya ayrılmıştır: Empati, tanım, fikir oluşturma, prototip oluşturma ve test etme.

Ağırlıklı olarak tasarımcıların kullandığı yöntemlere ve süreçlere dayanan tasarım odaklı düşünme, aslında mimari, mühendislik ve işletme de dahil olmak üzere bir dizi farklı alandan evrimleşmiştir. Tasarım odaklı düşünme herhangi bir alana da uygulanabilir; bu alanın mutlaka tasarıma özel olması gerekmez.

Tasarım danışmanlığı firması IDEO tarafından popüler hale getirilen tasarım odaklı düşünme metodolojisi,  IDEO’nun CEO’su Tim Brown’ın 2008’de Harvard Business Review için tasarım odaklı düşünmenin iş dünyasında kullanımı hakkında bir makale yazmasından sonra, yöntemler iş dünyasında da ivme kazandı. Bugün, Stanford Üniversitesi’ndeki en popüler derslerden biri, eğlenceli bir kariyer ve yaşam inşa etmek için tasarım düşüncesini uygulayan “Designing Your Life” dir.

Markalara gelecek olursak, Starbucks, kahve dükkanlarından ne beklediklerini daha iyi anlamak için yüzlerce müşteriyle görüşme yaptı ve müşterilerin aslında aidiyet ve rahatlama duygusu sağlayan bir atmosferde olmak istedikleri sonucuna vardı. Bu anlayışlara dayanarak, tek başına kahve içenleri daha rahat hale getirmek için yuvarlak masaları stratejik olarak konumlandırdı.

Nike da kaykay topluluğu arasında öne çıkan bir marka olmak için tasarım sürecine kaykaycıları dahil etmeye karar verdi. Kaykaycılarla sohbet ederken, topluluğun bir kaykay şirketinde ne aradığını ve Nike’a karşı tutumlarını incelediler. Bu yaklaşımın bir sonucu olarak ekip, kaykay topluluğunun ihtiyaç ve isteklerini daha iyi anlamış oldu.

Nike, tasarım ekibindeki kaykaycıların yanı sıra müşteri etkileşimlerinden öğrendiklerini uyguladıktan sonra Nike Dunk SB’yi piyasaya sürdü. Nike SB ayakkabı serisini piyasaya sürdüğünden beri Nike, kaykay kültürü içinde muazzam bir başarı elde etti.

Tasarım Odaklı Düşünme Yinelemeli Midir?

Tasarım düşüncesi insan merkezlidir. Tasarımcılar, gerçekten insan merkezli olmak için, insanların bir ürünü veya hizmeti nasıl kullandığını izler ve tüketici deneyimini iyileştirmek için ürün veya hizmeti iyileştirmeye devam eder. Bu, tasarım düşüncesinin “yinelemeli” kısmıdır. Sonsuz araştırma veya ruminasyon yerine prototipleri test etmek için hızlı hareket etmeyi tercih eder.

Bir problemi tanımlamanın ve ardından çözümler üzerinde beyin fırtınası yapmanın lineer bir süreci olan geleneksel problem çözmenin aksine, tasarım odaklı düşünme yalnızca yinelemeli olduğunda işe yarar. Tek bir çözüme ulaşmak için bir araç olmaktan çok, düşüncenizi sürekli olarak geliştirmenin ve tüketici ihtiyaçlarına yanıt vermenin bir yoludur.

Tasarım Odaklı Düşünme Neden Önemlidir?

Tasarım odaklı düşünme, kuruluşların tüketiciler için kalıcı değer yaratmasını sağlar. Süreç, herhangi bir karmaşık sistemde oldukça fayda sağlar.

Neden mi?

1. Somut bir insan ihtiyacını çözmeyi amaçlar

Ekipler, gözlemsel ve insan merkezli bir yaklaşım kullanarak tüketicinin daha önce düşünmediği, hatta farkında bile olmadığı noktaları ortaya çıkarabilir. Tasarım odaklı düşünme tanımlandıktan sonra bu sorunlu noktalara çözüm de sağlayabilir.

2. Belirsiz veya tanımlanması zor problemlerle mücadele eder

Tüketiciler çoğu zaman çözmeleri gereken problemlerinin ne olduğunu bilmez ya da bunu dile getiremez. Ancak dikkatli bir gözlemle, tüketicilerin davranışlarındaki problemler belirlenebilir. Bu, belirsiz sorunların tanımlanmasına yardımcı olur ve gerekli çözümün ortaya çıkarılmasını kolaylaştırır.

3. Daha yenilikçi çözümler sağlar

İnsanlar mümkün olduğuna inanmadıkları şeyleri hayal edemez, bu da onların henüz var olmayan şeyleri istemelerini imkansız hale getirir. Tasarım odaklı düşünme, bu bilinmeyen noktaların bazılarını yüzeye çıkarmaya yardımcı olur. Bu da yenilikçi çözümler bulunmasını sağlar.

4. Kuruluşların daha hızlı ve verimli çalışmasını sağlar

Tasarım odaklı düşünce, bir problemi uzun süre araştırmak yerine prototipler oluşturmayı ve ardından bu prototiplerin ne kadar etkili olduğunu görmek için test etmeyi tercih eder.

Tasarım Odaklı Düşünmenin İlkeleri Nelerdir?

Aşağıda tasarım odaklı düşünmenin en önemli beş ilkesini bulabilirsiniz:

1. Kullanıcı odaklılık ve empati

Tasarım odaklı düşünme, tamamen insan ihtiyaçlarına ve kullanıcı geri bildirimlerine yanıt veren çözümler bulmakla ilgilidir. İnovasyonun itici gücü teknoloji değil insanlardır. Bu nedenle sürecin önemli bir parçası kullanıcının yerine geçmeyi ve hedef kitlenizle empati kurmayı içerir.

2. İşbirliği

Tasarım odaklı düşünmenin amacı, çeşitli bakış açılarını ve fikirleri bir araya toplamaktır. Tasarım odaklı düşünme, tipik olarak birlikte çalışmayan çok disiplinli ekipler arasındaki işbirliğini teşvik eder.

3. Fikir

Tasarım odaklı düşünme, çözüme dayalı bir çerçevedir, bu nedenle odak, mümkün olduğunca çok fikir ve potansiyel çözüm bulmaya odaklanmaktır. Fikir oluşturma aşaması, katılımcıların nitelikten ziyade fikirlerin miktarına odaklanmaya teşvik edildiği, muhakemeden bağımsız bir bölgedir.

4. Deney ve yineleme

Bu ilke sadece fikir üretmekle ilgili değil; fikirleri prototiplere dönüştürme, test etme ve kullanıcı geri bildirimlerine göre değişiklikler yapmakla ilgilidir. Tasarım odaklı düşünme yinelemeli bir yaklaşımdır. Bu nedenle önerilen çözümün ilk sürümlerindeki kusur ve eksiklikler, süreçteki belirli adımları tekrarlamaya hazır olmanızı sağlar.

5. Eyleme yönelik yaklaşım

Tasarım odaklı düşünme, tartışma yerine eylemi tercih eden problem çözmeye yönelik son derece uygulamalı bir yaklaşımdır. Tasarım odaklı düşünme, kullanıcılarınızın ne istediği hakkında varsayımda bulunmak yerine, sizi dışarı çıkıp onlarla yüz yüze ilişki kurmaya teşvik eder. Potansiyel çözümler hakkında konuşmak yerine, onları somut prototiplere dönüştürerek gerçek dünyada test etmeniz gerekir.

Tasarım Odaklı Düşünme Sürecinin Aşamaları Nelerdir?

Tasarım odaklı düşünme adımları sıralı gibi görünse de, kesinlikle doğrusal bir süreç izlemez. Sürecin her aşamasında geri dönüp bir önceki adımı tekrarlamanızı gerektiren yeni keşifler yapmanız muhtemeldir.

Tasarım odaklı düşünme, beş aşamalı bir süreci takip eder. Bu aşamalar aşağıdaki şekildedir:

1. Empati kurma

Tasarımcı bu ilk aşamada, tüketicilerin bir ürün veya sorunla nasıl etkileşime girdiğini veya ondan nasıl etkilendiğini anlamak için gözlem yapar. Fakat bu gözlemler empati ile gerçekleşmelidir. Empati ile gözlem yapmak, tüketicinin sahip olduğunu bile bilmediği veya kendi dile getiremediği sorunları ortaya çıkarır. Bu sayede tasarladığınız insan ihtiyacını anlamak daha kolay hale gelir.

2. Tanımlama

Bu aşamada, çözmeye çalıştığınız problemi tanımlamak için ilk aşamadaki gözlemler toparlanır. Tüketicilerin karşılaştığı zorluklar, tekrar tekrar nelerle mücadele ettikleri ve sorundan nasıl etkilendikleri öngörülür. Bu şekilde bir sentezle, tüketicilerin karşılaştıkları sorunu tanımlayabilirsiniz.

3. Fikir

Bir sonraki adım, tanımladığınız sorunu nasıl çözeceğiniz konusunda beyin fırtınası yapmaktır. Bu beyin fırtınalarında önemli olan bir sürü farklı fikir üretmektir. Bu sürecin sonunda ilerleyebilmeniz için işe yarar birkaç fikir bulmanız gerekir.

4. Prototip

Bu aşama, fikirleri gerçek bir çözüme dönüştüren aşamadır. Prototiplerin mükemmel olması amaçlanmaz. Bir prototipin amacı, tüketicilerin ürünü nasıl kabul edileceğini görmek için fikrin somut bir versiyonunu hızlı bir şekilde ortaya çıkarmaktır.

5. Test

Tüketicilere prototip bir çözüm verdiğinizde, onların prototiple nasıl etkileşime girdiğini gözlemlemeniz gerekir. Bu aşama, işinizle ilgili geri bildirim topladığınız aşamadır.

Tasarım odaklı düşünme süreci doğrusal olmaktan çok yinelemeli bir süreçtir; esnek ve akışkandır, kendi etrafında ve kendi içinde döngü halindedir. Belirli bir aşamanın getirdiği her yeni keşifle, daha önce yaptığınız şeyi yeniden düşünmeniz ve yeniden tanımlamanız gerekir. Asla düz bir çizgide hareket etmezsiniz. 

Örneğin, beşinci aşamanın sonunda, muhtemelen diğer aşamalardan birine veya birkaçına geri dönmeniz gerekebilir. Belki de testler, dördüncü aşamaya geri döneceğiniz başka bir prototip geliştirmeniz gerektiğini gösterecektir. Ya da belki de tüketicinin ihtiyaçlarını yanlış tanımladığınız için en başa dönebilirsiniz..

Design Thinking ve UX Design Arasındaki İlişki Nedir?

Yukarıda anlattığımız her şeyi göz önünde bulundurursanız, design thinking ile kullanıcı deneyimi tasarımı arasında pek çok benzerlik olduğunu fark edersiniz. UX tasarımcıları; kullanıcı araştırması, prototip oluşturma ve test etme gibi tasarım odaklı düşünme sürecinde ortaya konan adımların çoğunu kullanır. Ayrıca her ikisi de son derece kullanıcı merkezlidir.

Design thinking çözüm bulmaya odaklanırsa, UX tasarımı bu çözümleri gerçekten tasarlamak ve bunların kullanıcı için kullanılabilir, erişilebilir ve güzel görünümlü olmasını sağlamakla ilgilenir.

Aslında daha stratejik bir düzeyde etkisi hissedilen design thinking’i, UX tasarımcıları için bir araç seti olarak düşünebilirsiniz. UX tasarım alanında faaliyet gösteriyorsanız, tasarım odaklı düşünme, mükemmel kullanıcı deneyimleri yaratma konusunda güveneceğiniz birçok önemli metodolojiden biridir.