Bu yazıyı okumayı bitirdiğinizde, internet üzerinde oldukça karmaşık anlatılmış konulardan biri olan “SEO nedir?” sorusuna cevap bulacak, güncelliğini kaybetmeyen “SEO stratejileri ve teknikleri” hakkında bilgi sahibi olacak, en karmaşık SEO uygulamalarını hızlı bir şekilde öğrenebileceksiniz.

SEO Nedir?

SEO kelimesinin “Serach Engine Optimization” anlamına geldiği, dilimize “arama motoru optimizasyonu” olarak çevrilebileceğini on binlerce defa okumuş olabilirsiniz. Hatta bu konuda yazılan yüzlerce makaleyi analiz edip, bazı SEO taktiklerini tarif edildiği şekilde harfiyen uygulamış olmanıza rağmen; başarı gösterememiş olabilirsiniz. Belki de “SEO paketi” adı altında satılan hizmetlere bir servet harcayıp, herhangi bir sonuç alamamış olabilirsiniz.

Dikkat: Bu yazı size SEO uzmanı olmayı vadetmez. Ar-ge için herhangi bir yatırım yapmadan salt internetteki yazıları okuyarak, SEO alanında başarılı olma ihtimali; sayısal lotoda 2 hafta üst üste aynı rakamların büyük ikramiyeyi vermesi ihtimali ile aynıdır. Okumakta olduğunuz içerik SEO’ya farklı bir pencereden bakarak; SEO’yu anlamanızı ve yanlış uygulamalar yaparak hüsrana uğramamanızı sağlayacaktır.

İnsanlar; türdeşleri de dahil olmak üzere, çevresindeki tüm diğer canlılarla iletişime geçme ihtiyacı hisseden sosyal varlıklardır. Sosyalleşmenin birinci unsuru ise konuşmaktır. Yani insanoğlu için konuşmak bir ihtiyaçtır.

University Of California bünyesinde onlarca gönüllü üzerinde yapılan bir araştırmaya göre, on beş dakikadan fazla süren bir sohbette, iki insan arasındaki diyalogların %30 kadarı tavsiye ve şikayetlerden oluşmaktadır. Yine aynı araştırmada; sohbetteki insan sayısı arttıkça, konuşma içeriğindeki tavsiye ve şikayet oranının %50 civarı olduğuna değinilmektedir.

Yukarıdaki paragraftan da anlayacağınız üzere insanoğlu; tavsiye etmeye ve şikayet etmeye oldukça meyillidir.

İnternet teknolojisinin hayatımızın merkezine oturmasından mütevellit, sosyalleşme yolları da internet mecrasına kaymaktadır. Örneğin, bundan çok değil yirmi yıl evvel, arkadaşlarımızla vakit geçirmek için aynı lokasyonda bizzat bulunmak zorundaydık. Sevdiğimiz insanlarla keyifli bir oyun oynamak için bile, bir oyun salonunda buluşmaktan başka şansımız bulunmamaktaydı. Halbuki bugün cebimizdeki akıllı telefonlar sayesinde, bilgisayar başına dahi geçmeden, istediğimiz herhangi bir oyunu çevrimiçi olarak tanıdığımız hatta tanımadığımız insanlarla oynayabilmekteyiz. Hatta ve hatta sohbet etme ihtiyacımızı bile, çeşitli site ve anlık mesajlaşma programları üzerinden internet vasıtası ile karşılamaktayız.

Tahmin edeceğiniz üzere, birkaç paragraf önce bahsettiğimiz üniversite araştırmasına konu olan tavsiye ve şikayet konuşmalarını da ister istemez internet ortamına aktarmış bulunmaktayız. Artık herhangi bir konudaki şikayetimizi ya da tavsiyemizi, internet üzerinden aktarmaktayız.

Bu durumun farkına varan arama motorları, aslında internet üzerinde yaptığımız tavsiye ve şikayetleri listelemekten başka bir şey yapmazlar. Mesela, siz popüler arama motoru Google’a “SEO taktikleri” yazdığınızda karşınıza gelen sitelerin tamamı Google tarafından tavsiye edilen sitelerdir. Google; çeşitli algoritmalar ile bir tavsiye sıralaması yapar ve sonuçları karşınıza getirir.

SEO terimi aslında tüm arama motorları için yapılan bir optimizasyon çalışması olsa da, SEO denildiğinde akla ilk olarak Google gelir. Çünkü bütün dünyada en çok kullanılan tavsiye sıralama motoru (yani arama motoru) Google’dır. Google’ın çok tercih edilmesinin nedeni ise bir türlü çözülemeyen algoritmasında gizlidir. Çünkü Google güvenilirdir. Siz ondan bir tavsiye listesi istediğinizde, genelde ilk sayfadaki ilk on tavsiye içinde aradığınızı bulursunuz. Size işinize yaramayacak öneriler yapmaz, zamanınızı boşa harcatmaz.

“Peki Google bir tavsiye sitesi ise Google reklamları ne?” dediğinizi duyar gibiyiz. Aslında Google reklamlarına “reklam” demek biraz haksızlık olacak. Zira reklam adı altında gördüğünüz o bağlantılar da birer “ücretli tavsiye”. Daha evvel Google’da reklam vermek için kullanılan Google Ads panelini inceleme fırsatınız oldu mu bilmiyoruz ama şunu söyleyebiliriz ki; eğer reklam vermek istediğiniz sitenin tavsiye edilir bir tarafı yoksa, paranızla bile Google’da ilk sayfaya çıkamazsınız. Yani Google diyor ki; “Sen benim tavsiye edebileceğim nitelikte bir site yapmadan, ben seni o sıralamaya parayla bile almam.”

İşte bu sebeplerden dolayı, SEO işlemleri Google’ın beğeneceği şekilde yapılır. Farkında mısınız bilmiyoruz ama “çözülemez” denilen Google algoritmasının mantığını birkaç paragrafta çözdük. İşin özü, insanların tavsiye edebileceği nitelikte siteler hazırlamak.

Peki Google’ın tavsiye listesinin başına, yani Google ilk sayfaya girebilmek için neler yapmak gerekir? Dilerseniz bu konuyu gerçek hayattan örneklerle anlatalım.

Diyelim ki birçok ürün çeşidini sattığınız gerçek bir dükkanınız var. Bu dükkana da hasbel kader bir müşteri girdi. İlk bakacağı şey ne olur? Tabi ki dükkanın düzeni ve görselliği. Dışarıdan güzel görünmeyen, içine girilince aranılan ürünün bulunamadığı bir dükkana kim neden girsin? Hadi girdi diyelim… Neden tavsiye etsin? O halde alttaki başlıkta, bir web sitesinin “görselliği ve düzeni nasıl sağlanır?” konusunu irdeleyelim.

On Page SEO Nedir?

Web sitenizi de sanal dünyadaki dükkanınız ya da ofisiniz olarak değerlendirirsek, sitenizin kullanıcı tarafından görünen yüzünün düzeni oldukça önemlidir diyebiliriz. Sitenizin bu alanda yapılan tüm iyileştirmelerine “On Page SEO” yani “sayfa üzerindeki SEO çalışmaları” adı verilir.

Ziyaretçinin geldiği sayfa ne kadar hızlı açılırsa ve ne denli karmaşadan uzaksa, ziyaretçinizin sayfalar arasında dolaşma olasılığı o kadar artar. Ürün yerleştirmelerine dikkat edilmiş bir süpermarkete girdiğinizde, reyonlar arasında istemsizce gezersiniz. Bunun nedeni, güzel dizayn edilmiş görsel düzendir. Sizin süpermarkette geçirdiğiniz süre arttıkça; satın alacak ürünlerin sayısı da, o ürünleri tavsiye etme olasılığınız da artar.

Kullanıcının istediği içeriğe çabucak ulaşması da On Page SEO’nun olmazsa olmazları arasındadır. Eğer girdiğiniz markette dakikalarca ton balığı arıyorsanız ve bunun nerede olduğunu soracak bir görevli yoksa, tahminen o ton balığını almadan çıkarsınız. Hatta bazen görevli kişiye “ton balığı nerede?” diye sormadığınız dahi olur. Eğer sitede bir içeriğe ulaşmak çile haline gelirse, ziyaretçi aramak için daha fazla vakit kaybetmeden siteyi terk eder. Bu durum da tavsiye edilme ihtimalini sıfıra indirir. Ziyaretçilerin sitenizde aradığı içeriği çabucak bulması ise tavsiye edilme olasılığınızı pozitif etkiler.

Kısacası On Page SEO; “user friendly” olarak tabir edilen, “kullanıcı dostu” web sitesi yapmaktır.

Ziyaretçiler Web Sitemizi Nasıl Tavsiye Eder?

SEO çalışmaların amacının aslında tavsiye edilebilir site olmaya çalışmak anlamına geldiğini dile getirmiştik. Google yüzlerce farklı kriter ile tavsiye listesini oluştursa da, en önem verdiği kriter; sitenin gerçek kullanıcılar tarafından tavsiye edilip edilmediğidir. Peki, gerçek kullanıcılar bir siteyi nasıl tavsiye eder? Evet, tahmin edeceğiniz üzere meşhur “backlink” olayına değineceğiz.

Gerçek bir kullanıcı beğendiği bir web sayfasını öncelikle kendi sosyal medya hesabında tavsiye eder. Yani o sitedeki ilgili içeriğin linkini paylaşır. Gerçek bir sosyal medya hesabından (ki Google sosyal medya hesaplarının gerçek olup olmadığını anlayabilmektedir) sayfanızın bir içeriğinin paylaşılması ve o hesabın takipçileri tarafından paylaşım, beğeni, yorum yapılması Google açısından çok önemlidir. Bu işlemi manipüle etmeye çalışan kişilerin düştüğü en büyük yanlış, “fake hesap” olarak tabir edilen sosyal medya hesaplarından gerçek olmayan beğeniler yaptırmaktır.

Özellikle belli bir topluluğun bulunduğu tanınmış forum sitelerinde içeriğinizin paylaşılması ve altında bir tartışmanın oluşması da çok önemlidir. Fakat burada kastettiğimiz, aynı tanıtım yazısının yüzlerce forum sitesinde linkli olarak yayınlanması değildir. Kastedilen, farklı ve gerçek kullanıcılar tarafından, farklı cümlelerle sitenizden bahsedilmesidir.

Devlet kurumlarına ve üniversitelere ait olan, .edu, .gov gibi alan adları tarafından, sitenizin içeriğine link verilerek yazılan tavsiye yazıları da fevkalade olumlu sonuçlar vermektedir. Zira, .gov ve .edu alan adları herkes tarafından alınabilen alan adları değildir. Buralardan alınan backlinler de herhangi bir backlink değildir. Fakat yorum profillerinden alacağınız backlinlerin çok faydalı olmayabileceğini hemen belirtelim.

Alanının otorite sayılan siteleri tarafından, sizin sitenizdeki bir içerik ile alakalı yazılacak linkli yazılar da; Google tarafından değer verilen tavsiyelerdendir. Lakin bu sitelerden backlink alırken öyle bir strateji izlenmeli ki, “yeri geldi de bu siteden bahsettik” izlenimi oluşturulmalıdır. Mesela bir araç kiralama sitesine, alanında otorite sahibi bir otomotiv sitesinden backlink çıkışı yaparken izlenebilecek en iyi yol; herhangi bir araba modelini uzun bir yazı ile tanıtmak, aracın üreticisi olan firmanın sitesine link vermek ve “eğer bu aracı satın alacak bütçeye sahip değilseniz, bu siteden kısa süreli kiralama yaparak anlattığımız keyfi yaşayabilirsiniz” cümlesinden gerçekten link çıkışı yapılmak istenen siteye çıkış yapmaktır. Yani link çıkışları mümkün olduğu kadar doğal gözükmelidir.

Burada anlattığımız backlink çalışmalarının tamamı SEO dünyasında “of page SEO” adı ile de tanımlanmaktadır.

Teknik SEO Nedir?

Kullanıcı dostu web sitesi yapmak, sadece On Page SEO yaparak gerçekleştirilemez. Bir önceki başlıkta anlattığımız On Page SEO uygulamalarında dikkat ettiyseniz, amacımız ziyaretçiyi sitede tutmak ve sitemizi tavsiye etmesini sağlamaktı. Teknik SEO’da ise amacımız, arama motoru örümceklerine sitemizi en iyi şekilde anlatabilmek olacak.

Google örümcekleri sitemizi belli neden ve belirsiz aralıklarla ziyaret ederler. Bu ziyaret sonrasında sitedeki sayfalarımızın bir kısmı ya da tamamı Google tarafından indekslenir. Eğer içeriklerinizin meta açıklamaları, site haritası, robot.txt dosyası doğru yapılandırılmamış ise; sitenizin tüm sayfaları Google tarafından listelenmeyebilir. Bu yapılandırmaların nasıl olması gerektiğine farklı yazılarımızda değindik. Sitemizin içindeki arama motorundan arama yapıp ilgili içeriklere ulaşarak, söz konusu ayarların nasıl yapıldığını öğrenebilirsiniz.

Teknik SEO uygulamaları yaparken dikkat etmeniz gereken bir diğer husus ise, 301 Kalıcı Yönlendirme, 404 Not Found, 500 Internal Server Error ve 502 Bad Gateway hatalarını ortadan kaldırmaktır. Bu hataların nasıl düzeltileceği ile alakalı detaylı bilgiye de, hataların üstüne tıklayarak gittiğiniz sayfalarda okuyabilirsiniz.

Teknik SEO bakımından yetersiz olan sitenin arama motorları tarafından indeks alması zor olacağından dolayı, bu bölümde anlatılan uygulamalara dikkat edilmesi gerekmektedir.

İçerik Optimizasyonu

SEO konusunda en önemli mevzulardan birisi de içeriktir. Zira içerik dediğimiz şey, sitemizde ziyaretçilere sunduğumuz üründür. Eğer siteniz iyi bir içeriğe sahip değilse; alacağınız backlinler, yapacağınız teknik SEO çalışmaları hiçbir işe yaramayacaktır. Fakat bu konudaki bilgi kirliliği o denli fazladır ki, internette “SEO’ya uygun içerik nasıl oluşturulur?” şeklinde bir arama yaptığınızda, birbirine taban tabana zıt yazılarla karşılaşırsınız.

Öncelikle belirtmeliyiz ki, bir içeriğin SEO’ya uygun olması için belli bir kelime sayısından az ya da fazla olması gerekmez. Her ne kadar önemli SEO otoriteleri bile, “300 kelimenin altında içerik yayınlamayın” dese de; bunun doğru olduğunu kanıtlayacak tek bir resmi argüman yoktur. Elbette çok kısa, konuyu anlatmayan ya da manasız içerikler SEO açısından zararlıdır. Zira sayfaya bir şekilde gelen kullanıcı, sayfanın tamamını okumadan siteden çıkarsa; bu durum “hemen çıkma oranı” isimli değeri negatif etkileyeceğinden dolayı sıralama kaybı yaşamanıza neden olacaktır.

Fakat belirli bir kelime sayısının üstüne çıkmak amaçlı yazılan içeriklerde, eğer yazının tamamını kullanıcıya okutamıyorsanız, bu da sıralamanızı olumsuz etkileyecektir. Kısacası eğer kullanıcının yazınınızı okuyacağından eminseniz, yazabildiğiniz kadar uzun yazın. Ama kullanıcı o içeriğin tamamını okumadan sayfanızı terk edecek ise, üzgünüz ama uzun zaman ayırarak yazdığınız o içeriğin pek de faydası olmayacaktır.

Bir diğer husus da yazının medya dosyaları ile desteklenmesidir. Zira içerik denilen şey; yazı, fotoğraf, resim, video ve ses dosyaları ile bir bütündür. Konu ile alakalı ve daha evvel internette yayınlanmamış fotoğraflarla yayınlanan yazılar, Google tarafından daha fazla önemsenecektir. Örneğin; “internetten nasıl para kazanılır?” konulu bir yazıya; internette daha evvel yayınlamış bir fotoğraf eklemek yerine, bilgisayarınızın yanına koyduğunuz paralarla bir fotoğraf çekip yayınlamanız daha başarılı neticeler elde etmenizi sağlayacaktır.

Öte yandan içeriğinizle ilgili bir video çekerek Youtube’da yayınlamanız ve embed kodu ile sitenize eklemeniz; yazınızı bir adım daha öne taşıyacaktır.

İçeriğinizde bir konudan bahsederken, sitenizdeki diğer içeriklere link vermek oldukça mantıklı bir harekettir. Ama burada dikkat etmeniz gereken nokta, verdiğiniz linkin kullanıcılar tarafından önemsenerek tıklanmasıdır. Yani ziyaretçiler link verdiğiniz sayfayı merak edip tıklamıyorsa ya da o sayfada gerektiği kadar kalmıyorsa, verdiğiniz link çok da işe yaramayacaktır.

Domain SEO Etkisi

Kafaları kurcalayan en büyük sorulardan ilki “domain uzantıları SEO’ya etki eder mi?”, diğeri ise “keyword domain SEO için önemli mi?” sorularıdır.

Biz domain uzantılarının da, domainin keyword olup olmamasının da SEO’ya çok fazla etki etmediğini düşünüyoruz. Bir alan adının mümkün olduğu kadar kısa olması ve akılda kalıcı olması önemlidir ama uzun ve akılda kalması zor olan alan adları ile de başarılı SEO çalışmaları yapmak mümkündür. Yani sadece keyword domain ya da kısa domain adresine sahipsiniz diye arama sonuçlarında ön plana çıkamazsınız. Fakat siteniz diğer SEO çalışmaları bakımından iyi durumda ise, keyword ve kısa alan adları size rakipleriniz karşısında avantaj sağlayabilir.

Eğer alan adlarının SEO’ya etkisi konusunda bir tüyo istiyorsanız, size alan adınızı mümkün olduğu kadar uzun süreli kaydetmenizi öneririz. Zira dünyanın ünlü domain register firmalarının yayınladığı içeriklere bakıldığında, kayıt edilen alan adlarının neredeyse yarısının ilk iki yıldan sonra yenilenmediğinden bahsedilmektedir. Bu sebeple uzun süreli kayıt edilen alan adlarının Google gözündeki değerinin daha yüksek olduğu düşünülmektedir. Goolge; alan adı bitiş süresine bakarak, projenizin uzun soluklu olup olmayacağı konusunda fikir sahibi olmaktadır. Tavsiyemiz; alan adlarınızı kayıt ederken en az beş yıllığına kaydetmeniz yönündedir.

Bu mantıkla yıllık yenileme ücretlerinin daha pahalı olduğu alan adlarını uzun süreli kaydetmenin, SEO açısından oldukça mantıklı olduğunu söyleyebiliriz. Zira Google para harcanmış projeleri daha uzun soluklu görür. Uzun süreli domain kaydı gibi, marka başvurusu gibi, yapılan masrafın Google tarafından görüldüğü harcamalar; projenizi değerli kılar.

Hosting SEO Etkisi

SEO konusunda akılları kurcalayan bir diğer soru da “hosting’in SEO’ya etkisi var mı?” sorusudur. Hatta hosting’in SEO’ya etkisi olduğu bir dönemler o denli kabul görmüştü ki, “SEO hosting” isimli bir ürün piyasada yok satılmaktaydı.

Hosting’in SEO’ya etkisi elbette vardır. Hatta hosting, SEO’ya etki eden çok önemli bir faktördür. Fakat bu zannedildiği gibi manüpilasyon gerektiren bir alan değildir.

Eğer sitenizin barındırıldığı hostingin özellikleri teknik açıdan yeterli ise; yani siteniz hosting kaynaklı donma, geç açılma problemleri yaşamıyorsa ve 5xx hataları vermiyorsa, hosting kaynaklı SEO problemlerini kolay kolay yaşamazsınız.

Ayrıca belirtmeliyiz ki; sitenizin kendisine ait bir IP adresinin olmasının da SEO açısından artısı olduğu hususunda, birçok SEO uzmanı birleşmiştir. Bunun dışında sitenizin kendi sunucusu üzerinden çalışması, bazı güvenlik açıklarını bertaraf edeceğinden dolayı, SEO çalışmalarına kısmen katkı sağlayabilir.

SSL SEO Etkisi

SSL sertifikaları da, tıpkı domain de olduğu gibi, tek başına SEO açısından etkili bir unsur değildir. Fakat Google SSL sertifikası kullanımını desteklemektedir. Dolayısı ile ücretsiz de olsa bir SSL sertifikası ile yayın yapan web sitesinin, rakiplerine gör avantaj sağlayacağı düşünülür.

Özellikle “OV SSL” olarak tabir edilen “kuruluş tarafından onaylanmış SSL sertifikası” (organization validation) isimli ürünün, SEO sürecine önemli katkı sağladığı düşünülmektedir. SSL teknolojisi ve SSL sertifikaları ile alakalı her şey aşağıdaki yazıyı okuyarak öğrenebilirsiniz.

SSL Nedir?

Tekrar belirtmekte fayda görüyoruz. Siteniz; sadece SSL sertifikasına sahip diye Google arama sonuçlarında öncelikli olarak listelenmez. SSL, SEO’ya etki eden yüzlerce unsurdan sadece biridir.

WordPress ve SEO

Dünyadaki birçok web sitesi tarafından kullanılan bir CMS sistemi olan WordPress’in; SEO bakımından avantajlı olup olmadığı, yıllardan beri webmasterlar tarafından tartışılmaktadır. Bizim bu konudaki görüşümüz, WordPress ve Joomla gibi sistemlerin, SEO açısından avantajlı olduğudur.

WordPress ve Joomla; on binlerce yazılımcı tarafından geliştirilmeye devam edilen açıkkaynak kodlu scriptlerdir. Hemen hemen her ay güncellemeler yayınlayarak, günümüz web teknolojisine uyumlu hale getirilmeye çalışan bu yazılımlar; Yoast SEO, All in One SEO Pack, Rank Math gibi eklentilerle SEO çalışmaları yapmanıza yardımcı olmaktadır.

Eğer herhangi bir kodlama diline hakim değilseniz veya kodlama bilen bir ekibiniz yoksa, WordPress ya da Joomla gibi bir sistem kullanmanızı şiddetle tavsiye ederiz. Mevcut teknolojiye cevap veremeyen bir yazılım ile SEO yapmak nerede ise imkansızdır.

UI & UX Optimizasyonu

Aslında “İçerik Optimizasyonu” ve “On Page SEO” başlıklarında UI ve UX kavramlarına isim vermeden değindik. Şimdi de bu terimleri isim vererek inceleyelim.

UI; İngilizce “User Interface” teriminin baş harflerinden oluşur. Dilimizde ise “kullanıcı ara yüzü” anlamına gelir. Sitenin kullanıcı tarafından görülen tüm görsel detayları, UI optimizasyonu alanına girer. UI optimizasyonu doğru yapılan bir web sitesi aynı zamanda kullanıcı dostu olacağından dolayı, siteden hemen çıkma oranı negatif etkilenmez ve ziyaretçinin site içinde gezinme olasılığı artar.

UX, “User Experience” anlamına gelir ve “kullanıcı deneyimi” olarak dilimize tercüme edilebilir. UX hakkında SEO uzmanlarınca birçok sav ortaya atılmıştır. Bazı SEO uzmanlarına göre Google Analytics, Google Search Console, Google Ads gibi ürünleri kullanan web sitelerinde;  ziyaretçilerin fare hareketleri dahi Google tarafından anlaşılabilmektedir. Hatta web sitesi herhangi bir Google ürünü kullanmasa bile, ziyaret Google Chorme üzerinden yapılmışsa; kullanıcının sayfa üzerindeki gezinme detayları Google tarafından fark edilmektedir.

Teknolojinin bu minvalde çalışıp çalışmadığını net olarak bilmiyoruz. Ama User Experience konusunun önemini ve Google tarafından dikkate alındığını biliyoruz. Bu sebeple UI ve UX değerini iyileştirmek amacı ile bundan önceki başlıklarda açıkladığımız tavsiyelere dikkat etmenizi şiddetle öneriyoruz.

Link Building

“Link inşası” olarak dilimize çevrilen “Link building” terimi, yapılması en pahalı ve en zahmetli manipülasyon çalışmasıdır. Buradaki amaç; paravan bloglar kullanarak, ana siteye backlink çıkışları ile destek vermektir.

Bazı link building tekniklerinde paravan bloglar yerine ya da paravan bloglarla birlikte; forum siteleri, video siteleri, haber siteleri , sosyal medya siteleri, sözlük siteleri ve web 2.0 servisleri de kullanılır. 

Link building işlemindeki amaç; hedef site sektöründeki mikro sitelerle sektörel bir network yaratmaktır. Birbirine rakipmiş gibi gözüken sitelerin, bir üst seviyedeki siteye backlink vermesi ile doğal görünümlü backlinkler kazanmak hedeflenir.

Aşağıdaki şemayı inceleyerek, link building terimini daha iyi anlayabilirsiniz.

Link building SEO
Link Building Şeması

Link inşası; sabır ve bütçe isteyen bir iştir. Birbirinden farklı domainler ile oluşturulan her bir web sitesi için kaliteli içerik ve baclink çalışması gerektirir. Ayrıca sitelerin her birinin kendisine ait IP adresinin olması da doğallığı arttıracaktır. Link building yapılırken doğal gözükmek, bu çalışmanın en çok dikkat edilmesi gereken tarafıdır. Doğru uygulanması halinde sonuçları muhteşem olabilir, hatta olacaktır.

Yazımızı okumayı bitirdiğinize göre; SEO konusunun mantığına tam anlamı ile hakim oldunuz ve asla güncelliğini kaybetmeyecek SEO taktilerini öğrendiniz demektir. Web teknolojileri ile ilgili merak ettiğiniz her şeyi sitemiz aracılığı ile öğrenebilirsiniz.